Değişim dediğimiz kavram, çaba göstererek hayatımıza dahil edebileceğimiz bir gerçekliktir. Ama neden bazen değişimi kendi elimizde değil de dış güçlerde ararız? Neden yıllardan, gezegenlerden ya da başka varlıklardan değişim bekleriz? Ya da “Neden başka varlıklara bel bağlayarak değişim bekliyorsunuz?” diyeyim. Biz öznesiyle konuşmam doğru değil. Çünkü uzun zamandır başka sebeplere bağlı olarak hayatını yaşayan biri değilim. Dolayısıyla siz öznesiyle devam ediyorum.

Özellikle yeni yıla girerken “Yeni yıl bana bunu getir. Yeni yıl başarılı olmamı sağla. Yeni yıl bana aşk getir.” vs. cümlelerini o kadar çok okuyorum ki bu cümleleri kuranlar bu yazımda direkt size hitap ediyorum.

Gözlemlerime göre söyleyebilirim ki yıllardan bir şey istemek insanlara daha havalı geliyor. Bizim ülkede ALLAH’tan istemenin utanç verici bir şey olduğunu düşünen insanlar o kadar fazla ki. Bu da beni çok şaşırtıyor. Yani dua defteri yok mesela, manifest defteri var. Neden? Çünkü daha havalı…

Doğru dua edeyim, belki isteklerim doğru dua etmediğim için gerçekleşmiyordur demiyor. Onun yerine Yaratıcı’yı sorgulayıp yeni yöntemler denemeye çalışıyor. Veren de alan da ALLAH değilmiş gibi…

Yeni yöntemler dua ile ilgili olsa bir şey demeyeceğim tabii ki. Ama duasını geliştirmeye, değiştirmeye çalışmıyor. Onun yerine bambaşka şekillerde istekleri gerçekleşsin diye uğraşıyor. Gidiyor masanın altında üzüm yiyor mesela. Yıllardan, ağaçlardan dilek diliyor. Hiçbir gücü olmayan varlıklara bel bağlıyor. ALLAH aşkına söyler misiniz; bunun putperestlikten ne farkı var? Ha putlara tapmışsınız ha putlaştırdığınız şeylere? Put dediğiniz şey heykel değil ki. O’nun yerine koyduğunuz her şey put. O’ndan daha çok sevdiğiniz şeyler de put. Evladınızı, sevgilinizi, ailenizi, arkadaşınızı bile putlaştırabilirsiniz. Ama burada dilek dileme mevzusundan bahsettiğim için hiçbir gücü olmayan varlıklara bel bağlayıp onları putlaştırmaktan bahsedeceğim.

12 üzüm mevzusuna geri dönelim mesela. Neden 12 üzüm yiyorsunuz? Çünkü sizin istekleriniz bildiğiniz yöntemlerle olmadı, hadi bir de bu yöntemi deneyelim ne olacak diye düşünüyorsunuz. Ama 12 üzüm yiyince de olmayacak arkadaşlar. Siz değişmedikçe olmayacak.

Yaratım Sistemi

Biraz yaratım sisteminden bahsedelim. ALLAH öyle bir sistem yaratmış ki onun sistemine bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde uyarsanız kazanıyorsunuz. Bu dünyada da ahirette de O’na inanıyorum demekle kazanamazsınız. Davranışlarınızla O’na inanıp güvendiğinizi belli etmeniz gerekiyor. Bu dünyada mutsuzum ama ahirette mutlu olacağım diye kandırmayın kendinizi. Bunun garantisi yok. Her iki alemde de mutsuz olabilirsiniz.

Konudan sapmaya müsait olduğum için ALLAH’ın yarattığı sistemde mutlu olmanız için yapmanız gerekenler var diyerek devam ediyorum. Hareketlerinizle, davranışlarınızla, sözlerinizle O’na yakın olmalı, O’nunla olmalısınız. O’nunla olduğunu iddia etmekle O’nunla olmak aynı şey değildir.

Bakın, size yapılan en önemli hatayı söyleyeyim.

Kendi değerini bilmemek.

Bu hatayı o kadar çok yapıyorsunuz ki… Sonra da neden mutsuz olduğunuzu sorgulayıp duruyorsunuz. Mutsuzsunuz çünkü kendi değerinizi bilmiyorsunuz. Kendi değerini bilmek nedir, biliyor musunuz? ALLAH’ın değerini bilmek demektir. Sizi yaratanın değerini bilmek demektir. O’na sizi yarattığı için her an teşekkür etmektir. Kendi değerini bilmek, O’nu bilmekle mümkün olur. Kendi değerinizi bilmediğiniz her an O’ndan uzak kalıyorsunuz ama büyük ihtimalle bunu farkında değilsiniz.

Her şeyden önce kendi değerinizi bileceksiniz.

Ve çaba göstereceksiniz.

Hiçbir Şey Kendiliğinden Değişmez

Bir şeyler öyle kendiliğinden değişmiyor arkadaşlar. Kimse de gelip sizin için hayatınızı değiştirmiyor ve değiştirmeyecek. Öyle durup dururken sihirli değnek hayatınıza dokunup hayatınızı değiştirmeyecek. Sihirli değnek sizin elinizde ve hayatınızı değiştirebilecek tek kişi sizsiniz. Elinizden geleni yapacak, sonrasını da ALLAH’a bırakacaksınız.

Hiçbir şey yapmadan bir şeylerin değişmesini bekliyorsunuz ama böyle bir şey olmayacak. Hayatınızda şu an var olmayan bir şey istiyorsanız şu an yapmadığınız bir şey yapmanız gerekiyor. Bazı şeyleri elde etmek için yapmanız gereken fedakarlıklar var. Hayatınızın aynı kalmasını istiyorsanız aynı şekilde devam edin. Ama farklı bir hayat istiyorsanız farklı bir şey yapmalısınız.

Herkesin hayalleri, istekleri, yaşamak istediği değişimler farklı olduğu için bu konuda tek bir öneri vermek uygun değil. Ama farklı bir şey yapılması gerekiyor, orası net. Sadece bu farklılık herkesin hayatına göre değişkenlik gösterir.

Bu değişim biri için daha erken kalkmak iken, diğeri için daha çok kitap okumak olabilir. Örnek tabii bunlar. Demek istediğim herkesin kendi hayatına göre yapması gerekenler vardır ve bunun için net bir öneri sunulamaz. Ama farklı bir şey yapmanız gerektiği nettir.

“Sen bir mektupsun aç kendini oku; gideceği yere uygun mu? Bak, uygunsa zarfı da mektubu da iyi muhafaza et kıyamet sabahına kadar. Ama gideceğin yere uygun değilse; yırt yenisini yaz!

Gerekirse her gün yeni bir mektup yazın kendiniz için. Gözlerinizi açtığınız, nefes aldığınız her gün ALLAH’ın sizden umudunu kesmediğinin kanıtı. ALLAH sizden umudunu kesmemişken siz kimsiniz ki kendinizden umudunuzu kesiyorsunuz?

ÜMİT ETMEK ALLAH’TANDIR

Kalk! Silkelen! Kendine gel…

Umutsuzluğa sarılma.

Umutsuzluk şeytandan, ümit etmek ise ALLAH’tandır.

Gerekirse her gün yeniden mektup yazın. Ta ki istediğiniz siz oluşana kadar. Çaba göstermekten vazgeçmeyin. Nasıl çaba göstereceğinizi bilmiyorsanız çözüm basit. ALLAH’a dua edip size yol göstermesini isteyeceksiniz. ALLAH “Dua edin, icabet edeyim.” demiş. Demek ki ettiğiniz dua karşılığını bulacak. Siz ettiğiniz duanın karşılığını bulacağına inanın ve güvenle yürümeye devam edin.

O’na soru sorunca karşılığını mutlaka alırsınız. Aldığınız cevabı görememekten korkuyorsanız o zaman cevabı kolaylıkla görmek için de dua edin. Aklınıza gelen küçük-büyük her şey için dua edin. O’nunla olmanın en temel yolu bu zaten. Dua etmek.

Ve değişimin de tek yolu çaba göstermek.

Her güne yeni bir yılmış gibi başlarsanız başarırsınız bence.

Ve bence bu konudaki en güzel örnek Groundhog Day filmi. Değişene kadar aynı günde kalan başrolümüzün muhteşem bir örnek olduğunu düşünüyorum. Aynı günün çok farklı şekillerde yaşanmasını izliyoruz o filmde. Bir hayat da çok farklı şekillerde yaşanabilir. Tamamen seçimlerinize, davranışlarınıza, dualarınıza bağlı bir durum bu. Nasıl bir hayat istediğinize siz karar verin. Sürekli benzer günleri mi yaşamak istiyorsunuz yoksa kendinizi değiştirip en güzel ihtimalinizi mi yaşamak istiyorsunuz?

Karar sizin. Hayat sizin.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Travesti Eskort ,Pasif Travesti,istanbul Travesti, Beşiktaş Travesti, silivri Travesti, Halkali Travesti, Tuzla Travesti, Halkali Travesti, istanbul Travesti, istanbul Escort, Beylikdüzü Escort, Avcılar Escort, Gebze Escort, Üniversiteli Escort,balıketli Escort,zenci Escort,dominant Escort,Rus Escort,Rus Escortistanbul Escort, Beylikdüzü Escort, Avcılar Escort, Gebze Escort, Üniversiteli Escort,balıketli Escort,zenci Escort,dominant Escort,Rus Escort,Rus Escortankara eskort,ankara escort