Böyle bir başlık atmam biraz garip oldu değil mi? Duanın ne olduğunu herkes biliyordur zaten. Sözlük anlamına baktığımızda da hepimizin zihninde var olan genel tanımı ortaya çıkıyor.

Dua: Tanrı’dan yardım dileme.

Bizi Yaratan’dan hayat yolculuğumuzda bize yardım etmesini istemek için yaptığımız eylemin adıdır dua.

Dua, ibadetin özüdür. -Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)

Her ibadetin özünde dua vardır. Çünkü her şeyin özünde O’na ulaşmak vardır. O’nunla olmak için yegâne ibadet de duadır.

Dua ALLAH’la konuşmaktır. Bizi yaratanla konuşmak, içimizi dökmek, şükretmek, hayallerimizi anlatmak, yardım istemek için kullandığımız yöntem duadır.

Bunların hepsini biliyoruz zaten.

Peki tüm bunları bilmemize rağmen dualarımı niye öylesine ediyoruz?

Şimdi dürüst olalım.

Kaçımız kelimelerimizi özenle seçerek, üstüne iyice düşünerek ellerimizi açıp dua ettik/ediyoruz? Derdimizi uzun uzun ALLAH’a mı anlatıyoruz yoksa fani insanlara mı? Yaşadığımız sorunları çözebilecek yegâne güç ALLAH iken neden derdimizi bizim gibi problemler yaşayan fani insanlara anlatıp onlardan medet umuyoruz?

“Dua edin icabet edeyim.” demiş Yüce ALLAH. “Seni huzuruma kabul edeceğim, seni dinleyeceğim ve sana istediklerini vereceğim.” demiş. Bizi yaratan bize bunun garantisini vermiş. O zaman neden dualarımızı öylesine yapıyor ve dua etmeye özenmiyoruz?

Dua edin, icabet edeyim.

(Mümin Suresi 60. Ayet)

De ki: Duanız olmasa Rabbiniz size ne diye önem versin?

(Furkan Suresi, 77. Ayet)

ALLAH katında değerimiz duayla ölçülüyor demek ki. Durum böyleyken neden dualarımızı özensizce yapıyoruz? Sevdiğimiz biriyle konuşurken kelimelerimizi özenle seçerken bizi yaratan ve en çok sevmemiz gereken Rabbimiz ile konuşmalarımızı neden kısa tutuyor ve dualarımıza özenmiyoruz?

Dua Ederken Kolaya Kaçmak

ALLAH nasıl olsa benim kalbimi biliyor cümlesini o kadar çok duydum ki… Bu da kolaycılığa kaçmanın bahanelerinden biri maalesef. ALLAH şüphesiz her şeyi biliyor. Peki siz duanıza önem vermediğinizde kalbinizin ne hale geldiğini biliyor musunuz? Vücudunuzun yüzde 70’ini oluşturan “Su”yun kullandığınız kelimelerle, ettiğiniz dualarla nasıl bir şekil aldığından haberiniz var mı? Ve bunun kalbinizin, gönlünüzün enerjisini şekillendirdiğini biliyor musunuz?

ALLAH bizi bu dünyaya mutlu olalım, yarattığı sistemi anlayalım, ona göre yaşayalım ve O’na yaklaşıp O’nunla olalım diye yaratmış. Bunun yolunun da dua olduğunu söylemiş. O zaman kolaycılığa kaçıp ALLAH nasıl olsa benim kalbimi biliyor diye özensizce hareket etmek neden?

Kaldı ki sevdiklerimize özenli bir şekilde davranırken, hareketlerimize dikkat ederken “Nasıl olsa onu seviyorum ve bu onu biliyor.” deyip kolaya kaçmazken (zaten böyle olmalı) ALLAH’a karşı tavrımız niye “ALLAH benim gönlümü biliyor nasılsa.”dan öteye geçemiyor? Biraz düşünmek ve özenmek gerek.

Ey gönül istedik de vermedi deme. İstemeyi bilmedin bari yalan söyleme.

-Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî

Duanın Sistemi

Duanın nasıl edilmesi gerektiğini bilmek, duaya özenmek çok ama çok önemli bir konu. Duada bir işleyiş mekanizması vardır. ALLAH her şeyi özel bir sistemle yaratmıştır. O mekanizmayı öğrenip ona göre yaşamak bizim yegâne görevimiz. Görevimizden türlü bahanelerle caymak sadece bize zarar verir. ALLAH’ın yaratım sistemi değişmez. İster inkâr edin ister etmeyin o sistem işler. Dolayısıyla ya sisteme uyar kazanırız ya da sisteme uymaz kaybederiz. Bu olay bu kadar basit.

Dua ederken yapılan birçok yanlış var aslında ama şu an ona değinmeyeceğim. Fakat en azından şunu söyleyeyim, Kurân-ı Kerim’de çeşitli dua örnekleri vardır. ALLAH nasıl dua etmemiz gerektiğini kutsal kitabında örneklerle anlatmıştır. Hiçbir ayette de “Siz hayırlısını isteyin, gerisini bana bırakın.” dememiştir. Nasıl dua etmemiz gerektiğini çeşitli örneklerle anlatmıştır. Peygamberler de aynı şekilde nasıl dua etmemiz gerektiğini anlatmış bize en önemli konuda, dua etme konusunda yol gösterici olmuşlardır. Hayırlısını isteyip kolaya kaçıyorsunuz ve maalesef mutsuz bir hayatın kapısını aralıyorsunuz. Daha dua etmek için bile çaba göstermezken güzellikler yaşamayı nasıl bekleyebilirsiniz? Hayırlısı konusu çok derin bir mevzu ve burada ona değinmeyeceğim. Fakat çoğu insanın dilinde hayırlı eş duası da mevcut. Bu konuda Kur’an-ı Kerim ne diyor? Ona bakalım istiyorum.

Rabbimiz; bize gözümüzün, gönlümüzün aydınlığı (sevinci) olan temiz eşler ve nesiller ihsan eyle.

(Furkan Suresi, 74. Ayet)

Hayırlı eş demiyor. Gözümüzün gönlümüzün süruru (aydınlığı, sevinci) olacak eş diyor. Bunu da Yüce ALLAH diyor. Kulaktan dolma bilgileri bırakıp ALLAH’ın kelamına odaklansak her şey kendiliğinden düzelecek aslında. Ama maalesef okumaktan kaçıp onun bunun lafıyla dini yaşıyoruz. Din başkalarının lafıyla yaşanmaz. Din ALLAH’ın kelamıyla yaşanır ve Hz. Ömer’in de dediği gibi “Dininizi iyi öğrenin yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz.”

Hiçbir şey yapamıyorsanız en azından Kurân-ı Kerim’deki dua örneklerine bakın. Ve dualarınızı değiştirmeye başladığınızda hayatınızın nasıl muhteşem bir şekilde değiştiğine şahit olun.

“Dua kader değiştirir.” demiş Peygamber Efendimiz (s.a.v). Eğer yaşadığınız hayattan memnun değilseniz bunun değişimi ancak ve ancak dua ile olur. Velhasıl doğru dua etmesini öğrenin, hayatınız değişsin!

You may also like...

2 Comments

  1. merhaba yazılarınızı okudum ve faydalandım Allah razı olsun sizden. SU hakkında da yazı yazacak mısınız acaba

    1. Merhaba, öncelikle yorumunuz çok mutlu etti beni. Çok teşekkür ederim. SU hakkında yazmak aklımda yoktu aslında ama bu yorumunuzdan sonra yazmayı düşünüyorum artık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Travesti Eskort ,Pasif Travesti,istanbul Travesti, Beşiktaş Travesti, silivri Travesti, Halkali Travesti, Tuzla Travesti, Halkali Travesti, istanbul Travesti, istanbul Escort, Beylikdüzü Escort, Avcılar Escort, Gebze Escort, Üniversiteli Escort,balıketli Escort,zenci Escort,dominant Escort,Rus Escort,Rus Escortistanbul Escort, Beylikdüzü Escort, Avcılar Escort, Gebze Escort, Üniversiteli Escort,balıketli Escort,zenci Escort,dominant Escort,Rus Escort,Rus Escortankara eskort,ankara escort