Ramazan Ayı’na girmişken oruç ibadeti hakkında yazmak istedim. Öncelikle bu Ramazan Ayı umarım beklediğimizden güzel geçer diyerek söze başlamak istiyorum. Oruç ibadetini hakkıyla yerine getirdiğimiz, Ruh’umuza daha çok yaklaştığımız bir ay olur umarım. Ve umarım Kadir Gecesi’ni bulup o geceyi hakkıyla geçirenlerden oluruz.
Evet, şimdi oruç hakkında yazmak istiyorum.
Oruç neden tutulur? Bu konu hakkında yazmak istiyorum. Küçükken orucu neden tuttuğumuzun cevabı bize şu şekilde verilirdi: Açların halinden anlamak için.
Okul kitaplarında bile bu şekilde anlatıldığını hatırlıyorum. Ama bana pek mantıklı gelmezdi. Açların halinden anlamak için aç kalmamız gerektiğini düşünmüyorum açıkçası. Bunun için empati yeteneği yeterli. Kaldı ki orucu yoksullar da tutmakla sorumlu. Böyle düşününce açlar da kendi halini anlamak için mi oruç tutuyor? Pek mantıklı bir açıklama değil.
Aslında üzerine çok da düşünmeye gerek yok. Basit bir şekilde düşündüğümüzde hepimizin ulaşacağı en basit cevap nefsimizi terbiye etmek. Onu tüm gün boyunca yemekten, içmekten, yanlış kelimeler kullanmaktan, kötü söz söylemekten, hakaret etmekten, küfür etmekten vs. uzak tutuyoruz. En azından yapmamız gereken bu. Nefsimizi terbiye etmeye çalışıyoruz. Nefsimizi terbiye ederek Ruh’umuzla bir olmaya çalışıyoruz. Özümüzle bir olmak için çaba gösteriyoruz. Ruh ALLAH’tan bir parça. Ve biz oruç ibadetiyle O’na bürünmeye çalışıyoruz aslında.
Yemeye, içmeye ihtiyacı olmayan o yüce varlıkla temas halinde olmak, O’na bürünmek amacımız.
Çünkü bunu başarırsak hem bu dünyada hem de sonsuz alemde kurtuluşa ereriz.
Peki bu dünyada nasıl bir kurtuluş olur? Elimden geldiğince onu açıklamak istiyorum. Bunu açıklamaya çalışırken de Şems-i Tebrizi’den alıntı yapmak istiyorum.
“Oruç insana can bağışlar, gönül lütfeder.
Eğer sen şaşılacak bir şey görmek istersen oruca şaş.
Sen göklere çıkmak, Mirac sevdasındaysan şunu bil ki oruç senin önüne koyulmuş bir Arap Atı’dır.”
Mirac’ın ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Mirac kısaca Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) ALLAH katına çıkışını anlatır. Cebrail’in bile çıkamadığı o kata çıkışıdır Mirac. Ve bu bizim için oruçla mümkündür.
Deneyimlerime dayanarak şunu söyleyebilirim.
Bizim bu dünyadaki miracımız rüyalar alemi.
Rüyalar alemi tamamen Ruh’un kontrolünde olan bir alemdir. Oruç da Ruh’la bir olmak adına yapılan bir ibadettir. Aslında oruç rüyalar alemine uyanmak için yapılan bir ibadettir. O alemde bilinçli hareket etmek için oruç tutulur. O zaman da mucizenin anahtarını elimizde tutmuş oluyoruz.
“E ben senelerdir oruç tutarım ama rüyalar aleminde hiç bilinçli hareket etmedim.” diyorsanız size yapılan çok büyük bir yanlıştan bahsedeceğim. Çoğunuz kabul etmeyecek biliyorum ama ben yine de bahsedeceğim.
Orucu toplumun çoğunluğu yanlış vakitte açıyor maalesef.
Ben de yanlış zamanda açıyordum bu arada. Ama iyi ki doğrusunu öğrendim, uyguladım ve oruç ibadetinin mucizelerini yaşamaya başladım.
İftar vakti ezan okur okumaz girmiyor arkadaşlar.
Kur’an-ı Kerim “geceye kadar” oruç tutun, diyor. Gece; akşam ezanı okur okumaz girmez. Gece akşam namazı kılındıktan sonra girer. Bu da akşam ezanı okunduktan 10 dakika sonrasına denk gelir. Yani orucunuzu akşam namazını kıldıktan sonra veya akşam ezanı okunduktan 10 dk sonra açmalısınız.
Bu dediğimi uygulayın sonra bakın bakalım rüyalarınız nasıl değişiyor?
Tüm boyutların kalktığı bir alem rüyalar alemi. Bunu uygularsanız o alemde öyle muhteşem şeyler yaşarsınız ki bu dünyanın gelip geçici olduğunu, asıl alemin o alem olduğunu, dünyanın bir rüya olduğunu anlarsınız. O alemde geçmiş, gelecek diye bir şey de olmadığı için; bu dünyadaki geleceğiniz hakkında da öyle bilgiler alırsınız ki gülümseyerek uyanır bu hayatınızı da cennete dönüştürürsünüz. Ama dediğim gibi bunun için orucu doğru şekilde tutmalısınız.
Oruç bir sürü inceliği olan bir ibadet. Sadece yemekten, içmekten kendinizi alıkoymakla olmaz. Aynı zamanda dedikodu yapmaktan, kötü söz söylemekten de uzak durmalısınız. Ve tabii ki orucunuzu doğru zamanda açmalısınız. Orucunuzun kabul olup olmadığınızı anlamak istiyorsanız rüyalarınıza bakmanız yeterli. Rüyalarınız değişmeye başladıysa doğru yoldasınız demektir. Eğer bilinçaltı rüyaları görüp duruyorsanız bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir. Gerçi rüyalar bambaşka bir dünya, o aleme uyanmak için de bir sürü bileşen mevcut ama oruç en önemlisi arkadaşlar. Sizin çabanız Ruh’unuzla olmak olsun, ALLAH zaten size kendi yolunu öyle bir genişletecek ki yaşadığınız güzelliklere siz bile şaşıracaksınız.
Dilerim ki bu Ramazan ayı; rüyalar aleminde uyanışımızın var olduğu, Ruh’umuzla bir olduğumuz bir ay olur. Beklediğimiz mucizelere kavuşalım ve dünyamız cennete dönüşsün. Ramazan Ayımız mübarek olsun.
